Üniversite'de (İTÜ) Fizik Mühendisliğinde okurken 3.sınıfta okutulan Kuantum Fiziği ve 4.sınıfta okutulan Temel Parçacıklar Fiziğinde atom altı mikro evreni,o evrenin gizemli dünyasını okurduk, ben o zamanlar gördüklerim karşısında hayretler içerisinde kalmıştım.
4.sınıfta aldığım Einstein'in Genel ve Özel Relativite dersinin makro ölçekteki anlatımları ve Parçacıklar fiziği dersindeki Mikro Atom altı temel parçacıkların dünyasında işi irdelediğimizde bu evrende kurulu bir düzen oluştuğunu ve bunu bizlerin göremediğini,göz olarak dalga boyu olarak boyut değiştirdiğimizde bunu görebileceğimizi,aslında herşeyin enerji dalgalarından oluştuğunu şu an gördüğümüz herşeyin stringler denen salınımlı enerji dalgaları olduğunu bize öğrettiler.Yani evrendeki herşey enerji dalgalarından oluşmuş bir sistemdir deniyordu Fizik'te.
Mezuniyet bitirme tezimde Temel Parçacıklar fiziğinin önemli konularından ''Evrende gözüken ve gözükmeyen maddelerin relativistik ve klasik enerji denklemlerinin eşitliğiydi'' tamı tamına 85 sayfalık bir problem çözümüydü ben bunu başarmıştım ve Avrupa Nükleer enerji merkezi CERN'deki yayınlarda bu tezime atıf yapılmıştı.
Görebileceğimiz her şey detaylarına kadar bize öğretilmişti.yani mikro evren den yola çıkarak BİG-BANG((büyük patlamanın) nasıl olduğunu ve bugünkü Makro evrenin nasıl bu hale geldiğini görmüş ve Einstein'in Özel Relativite ve Genel Relativite kuramlarını okurken yıldızların ve gezegenlerin nasıl bir ahenk içerisinde yollarına devam ettiğini,oradaki konuların öngörüleriyle Atom altı bir kuantum parçacığının patlaması sonucu evrenin nasıl oluştuğunu,yani mikro-kozmostan,makro-kozmoza nasıl geçildiğini denklemler arasında görmek bize büyük heyecan vermişti
Evrende Işık hızının sabit olduğunu bu hızı geçtiğimizde maddenin enerjiye dönüşüp boyut değiştirdiğini öğrenmiştik.,bu evrende 4 temel kuvvet'in var olduğunu,evrendeki bu muazzam temel yapıyı bu 4 temel kuvvetin bir arada tuttuğunu,Galaksilerin,güneş sistemlerinin ve gezegenlerin bir ahenk içerisinde nasıl yörüngelerinde hareket ettiğini,Güneş sistemimiz gibi 200 milyar tane Güneş sisteminin var olduğunu ve bunu yaratıp dizayn eden bir yaratıcının olduğunu bunun adına da ''ALLAH'' dendiğini delilleriyle bize öğrettiler.
Yaşadığımız evrende bu yüce kudretin izlerini görüp buna şükretmek her insanın görevidir.ALLAH(cc) bu kudretini biz insanlara gösterip hamd ve şükür etmemizi beklerken,biz insanoğlu olarak bu nimetlere şükretmemiz gereken bir zamanda nefsimiz ve inadımız yüzünden onun kudretini ve azametini görmezden geliyoruz.
Ben bir bilim insanı olarak bizatihi o yüce kudret ve azameti Fiziğin gizemli denklemleri arasında gördüm ve şahit oldum.Sırf iş olsun diye ALLAH'a kulluk yapılmaması gerektiğini,öğrendim,bizatihi biz kulların ona ihtiyacı olduğu için onu anmamızın gerekliliğine inananlardanım.
Başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz muazzam eser onun varlığının temel işaretidir.
Bir parçacık patlamasıyla bu muazzam evreni yaratan ALLAH,birgün kitap sayfalarını dürer gibi evrenin büzülmesine,neden olacak gelişmelere karar verdiği an hiç bir şeyin eski düzeninin kalmayacağı bu evrenin çöküş anında işte o an kıyametin kopması anıdır ve bu izni de veren yüce yaratıcı olacaktır.
Zafer Tahiroğlu-Fizik Mühendisi