9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında Esenyurt Belediyesi Atık Getirme Merkezi’nde düzenlenen programda konuşan Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, doğayı ve çevreyi korumanın önemine değindi. Özer, “Doğaya, çevrey
5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında Esenyurt Belediyesi Atık Getirme Merkezi’nde düzenlenen programda konuşan Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, doğayı ve çevreyi korumanın önemine değindi. Özer, “Doğaya, çevreye karşı duyarlı olmamız lazım. Doğayı, çevreyi, hayvanları sevmemiz lazım” dedi.
“Daha Yeşil ve Temiz Bir Esenyurt” mottosuyla yola çıkan Esenyurt Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında belediye bünyesindeki Atık Getirme Merkezi’nde farkındalık etkinliği düzenledi. Etkinliğe katılan öğrencilere atık odaları tek tek tanıtılarak kullanım amaçları anlatıldı. Programa katılan Başkan Prof. Dr. Ahmet Özer, naylon poşetler yerine çok kullanımlık ürünleri teşvik etmek amacıyla öğrencilerle birlikte bez torbaları boyayarak farkındalığa katkı sağladı. Merkezde bulunan geri dönüştürebilir atıklardan yapılmış tasarımların sergilendiği Atık Getirme Müzesi’ni inceleyen öğrenciler, etkinliğin ardından Başkan Özer ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
“1992 yılında çevre ödülünü aldım”
Öğrencilerin çevre konusunda bilinç kazanması için GAP projesinde yer aldığı yılları anlatan Başkan Prof. Dr. Ahmet Özer, “Ben GAP'ta genel sekreterlik yaptım. Şimdi olduğu gibi o zaman da çevreye karşı çok duyarlıydım. Çevre sorunları ile ilgili çalışmalar yaptım ve 1992 yılında çevre ödülü aldım. Şu ana kadar aldığım en kıymetli ödül bu. Ebette ki bunu ödül almak için yapmadım, zaten çevre ile ilgili çalışmalar yapıyordum. Birileri de bunu gördü, değerlendirdi ve bu ödüle beni layık gördü. Ben sizlerin de çevreye sahip çıkmanızı istiyorum. Her biriniz çevre konusunda gelecekte mutlaka bir ödül sahibi olmalısınız. Bununla ilgili Birleşmiş Milletlerin, Gündem 21 ve Habitat toplantılarına katıldım. Habitat toplantısının ilki 1976 yılında Kanada'nın Vancouver kentinde, ikincisi ise 1996 yılında İstanbul'da yapıldı. Ben bu toplantıların Türkiye delegesi oldum ve ülkemi temsil ettim” şeklinde konuştu.
“21. yüzyılın gündemi çevre olacak”
Öğrencilere yaptığı konuşmada 21. yüzyılda dünya gündeminin çevre temizliği olacağını vurgulayan Başkan Özer, Esenyurt'u temiz tutarsak İstanbul temiz olacak dedi. Özer konuşmasında; “Biz o toplantıda Türkiye’yi temiz tuttuğumuz takdirde dünyanın temiz olacağı bilincini dile getirdik. O toplantının delegeleri dünyanın liderleriydi. Toplantıya katılan liderler arasında Küba Başkanı Fidel Castro, ABD Başkanı Bill Clinton, Rusya Başkanı Boris Yeltsin de bulunuyordu. Niye peki bu kadar lider burada bir araya gelmişti? O kadar çok tüketip atıkları çevreye attık ki dünyayı yönetenler baktılar ki böyle gidersek bu gemi batacak. Yani dünya bir gemi, biz de onun yolcularıyız. Gemi batarsa herkes batacak. Bu duruma bir dur demek için bir araya geldiler ve adına “Gündem 21” dedikleri büyük bir konferans hazırladılar. Yani 21. yüzyılın gündemi çevre konusu oldu. Çünkü kalkınabilirsiniz, zengin olabilirsiniz, arada batabilirsiniz ama eğer üstünde bunları yapacağınız bir dünya yoksa hiçbir şey işe yaramaz. İşte onun için çevre bilinci çok büyük önem kazandı” ifadelerini kullandı.
“Dünyanın kurtuluşu artık sizlerin elinde”
Öğrencilere “Dünyanın kurtuluşu artık sizlerin elinde” diyen Özer, geri dönüşümün önemine değinerek şöyle devam etti: “Bu kadar hızlı sanayileşmenin, çevreyi kirletmenin kimseye bir yararı olmayacağını, bizi hasta edeceğini, hasta toplumun da zengin olmasının bir öneminin olmadığının farkına vardık. Onun için çevreye dört elle sarıldık. Birleşmiş Milletler, 5 Haziran'ı Dünya Çevre Günü olarak ilan etti. Özellikle de sizin çağlarınızdaki öğrenciler için farkındalık etkinliği oluşturduk. Çünkü biz şimdi başlasak sizinle ancak on sene, yirmi sene sonra bu dünyayı temizleyebiliriz. Bu bir günde, üç günde olacak bir şey değil. Bunun için önce zihniyetimizi değiştirmemiz lazım. Kesinlikle doğaya, çevreye karşı duyarlı olmamız lazım. Doğayı, çevreyi, hayvanları sevmemiz lazım. Tükettiğimiz şeylerin atıklarını da geri dönüşümün olduğu yerlere vereceğiz. Bazı atıklardaki gazlar ozon tabakasına çok büyük zararlar veriyor. Dolayısıyla dünyamız hızla ısınıyor, buzullar eriyor. Buzullar eriyince denizlerin seviyesi yükseliyor, iklim değişiyor ve giderek dünyamız ısınıyor. Böyle giderse 20-30 sene sonra dünya yaşanamaz hale gelecek. Onun için bu dünyanın kurtuluşu artık sizlerin elinde.”
“Dünyayı size emanet ediyorum”
Konuşmasında sürdürülebilirlik çalışmalarına da dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Özer sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Temiz çevre bilinciyle hareket ederseniz Esenyurt'u, İstanbul'u, Türkiye'yi ve dünyayı kurtarabilirsiniz. Biz de sizin ağabeyleriniz olarak bu dünyanın bizim atalarımızdan miras aldığımız bir dünya değil, sizden emanet aldığımız bir dünya olduğunun bilinciyle hareket edeceğiz. Ve özellikle sürdürülebilirlik denilen bir kavram var. Bunun olması için de iki şeye dikkat edeceğiz. Bir toprağı kirletmeyeceğiz çünkü toprak konusu çok önemli. Bilim her şeyi yapıyor ama toprağı üretemiyor. İki suyu çok iyi kullanacağız çünkü su kaynaklarımız da çok kısıtlı. Doğayı korumanın en büyük yolu toprağa saygı göstermek, suyu iktisadi kullanmak. Sizlerin çok duyarlı olacağınızı biliyor, önceki nesillerden devraldığımız dünyayı size emanet ediyorum. ”