Tarih: 30.05.2024 18:22

ŞARK İLE GARP ARASINDA!

Facebook Twitter Linked-in

“Hartum Üniversitesi’nde, Musul’un bahçelerinde veya Halep kahvelerinde Gramsci’nin kitaplarıyla; Berthold Breht piyesleriyle, Nazım Hikmet veya Paul Elaurd şiirleriyle, devrimci şarkılarıyla yaşayan, Vietnam Savaşı’na, Lumumba’nın öldürülmesine Mandela’nın hapse atılmasına karşı gösteriler yapan öğrenciler, onların arasında Afgan ve Yemenli kızların ışıldayan gülümsemeleri…” (Uygarlıkların Batışı, s 64)
Amin Maalouf doğup büyüdüğü Orta Doğu’nun gençlik yıllarındaki yaşamını böyle anlatıyor. 

Maalouf, on yıllardır yaşadığı Paris’te dünyanın hemen her diline çevrilmiş yapıtlarının kazandırdığı olanaklar ve konforlu hayatla, Yakın Asya diye tanımladığı bölgede yaşananlardan başkalarını sorumlu tutmaya çalışsa da, “emperyalizm” denen kavramı kullanmaktan hep kaçınsa da, son kitabı Empedoklesin Dostları’nda ABD’yi hâlâ insanlık kurtarıcısı, demokrasi ışığı gibi göstermeye çalışsa da biz hayatın Şark ülkelerine hangi sebep sonuç ilişkileriyle zehir edildiğini çok iyi görebilmekteyiz.
Hele de o Afganlı kızların ışıldayan gülümsemeleri… Bugün insanlığını yitirmemiş herkesin içini yakıyor. Bugün Gazze’de, dünyanın gözünün önünde bir soykırım yaşanıyor. Neredeyse bütün Orta Doğu ülkeleri Şarkiyatçı emperyalist politikalarıyla açıktan işgalden, mezhep çatışmalarının, aşiret kavgalarının yol açtığı bir bataklığa sürüklenmiş gibi. Filistin halkının önüne ya tekbir getirerek intihar etme, ya emperyalizmin Orta Doğu saldırgan karakolu İsrail’in, onu destekleyen ABD kuvvetlerinin bombası seçeneği çıkarıldı. 
Bu yıl 19.sunu yapacağımız Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri’nin konu başlığını “Şark İle Garp Arasında” olarak belirledik. 
Türkiye, bugün yaşadığımız dünya kadar olumsuzluğa ve on yıllardır uğradığı ihanete karşın, Kurtuluş Savaşı mücadele geleneği ve Gâzi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının bizlere emanet ettiği Cumhuriyet’in sağladığı olanaklarla belki de en az zarar gören Yakın Asya ülkesi oldu. 
Çarıklı ayaklarıyla çıktığı Ardahan Ölçek Köyü’nden dünyaya kafa tutmayı başarmış, bir ömrü halkına adayarak bize örnek bir mücadele geleneği armağan etmiş olan Dursun Akçam adına ve anısına düzenlediğimiz bu üç günlük kültür şöleninde ülkemizin ve dünyanın sorunlarını özgürce konuşmaya çalışacağız. 
Belediyelere getirilen “tasarruf tedbirleri”nin yol açtığı bir kaos ortamı içinde, dimdik ayakta durarak etkinliğin ağır mali tablosunu dostlarımızın desteği, Vakfımız çok değerli üyelerinin katkılarıyla kendimiz çözmeye çalışıyoruz.
Dursun Akçam Kültür ve Sanat Vakfı, tüm dostlarını, tüm üyelerini Ardahan’ın dünyanın en zengin kır çiçeği coğrafyasında kültür ve sanatla kucaklaşmaya çağırıyor.
Açık oturumlarda, Dursun Akçam Ormanı’na fidan dikimlerinde, tiyatroda, sinemada, türkülerde, şenliklerde el ele , kol kola olacağız.
Haydi dostlar, 7/8/9 Haziran’da Ardahan’a bekliyoruz. 
2 Haziran Pazar günü saat 13.00’te, Kültürevi’nde hazırlık toplantısı yapacağız.
Gününüz aydın olsun…

30 Mayıs 2024, Alper Akçam




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —