19 MAYIS 1919
Türk Kurtuluş hareketinin Samsun’da bir güneş gibi doğuşunun 105.yılındayız. 19 Mayıs Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramı; Atatürk’ün, Türk gençliğine armağan ettiği en büyük bayramdır. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda, yeni devletin kurumlarında ve devrimlerinde Mustafa Kemal Atatürk’ü yalnız bırakmayan, O öldükten sonra da devrimlerine el veya dil uzatanların karşısına dikilen gençliğin sorumluluğu, bugün de ilk günkü kadar büyüktür.
Bizler; Atatürkçülük ateşinin ve coşkusunun eskisi gibi olmadığını görüyoruz. Bu olumsuz gidişi sona erdirmek de Atatürk’ün üzerine titreyerek ortaya çıkardığı, sağlam, dinamik güçlü gençlerin, ancak bizlerin başarabileceği bir iş. Görevin zor, sorumluluğun büyük olduğunu bilerek işbaşı yapmalıyız. Atatürk’ün dediği gibi, az zamanda çok ve büyük işler başarmalıyız.
Kendimizi sürekli yenilemeli ve her alanda eğitmeliyiz. Bilgi ve tecrübemizi sürekli arttırmalıyız. Yakın tarihimizi, Osmanlı Devleti’nin yıkılma nedenlerini, yıkılışta Batılı devletlerin oynadığı rolleri, emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki paylaşma planlarını, onların yerli işbirlikçilerini, işgal yıllarında Anadolu’da yaptıklarını ve Kurtuluş Savaşı’nın ne kadar zor kazanıldığını çok iyi bilmeliyiz. Bastığımız, yaşadığımız toprakları, ülkemizi, zenginliklerimizi, kültürel ve tarihsel geçmişimizi iyi tanımalıyız. Bize bağımsız yaşama şansını veren Anadolu halkını, halkımızı, geleneklerimizi iyi tanımalı, onlara neler borçlu olduğumuzu bilerek onlarla kaynaşmalıyız. Onların sorun ve düşüncelerini dinlemeliyiz. Aydın_halk ikileminin yeniden baş göstermesine engel olmalıyız. Emperyalistlerin, çok uluslun şirketlerin ülkemizi yağmalama planlarını önceden görüp halkımızı uyarma görevini sonuna kadar yapmalıyız. Kazancımıza göre yaşamayı, kendi kendimize yetebilmeyi ilke haline getirmeli; fakir ve borçlu bir ulusun çocukları olduğumuzu unutmamalıyız. Halktan yana olmayan uygulamalara, baskı ve eşitsizliğe karşı çıkmalıyız. Ülke sorunları üzerine düşünmeli, Cumhuriyet’in sahipleri olarak ulusal çıkarlarımıza uygun çözümler üretmeliyiz. Demokratik, laik, çağdaş, aklı ve bilimi rehber edinen herkesi bir çatı altında toplayabilmeliyiz. Yeniden tam bağımsız, eşit, saygın Türkiye’yi oluşturarak, Batı dünyasında hak ettiğimiz onurlu yeri almak için mücadele etmeliyiz. Zorunlu eğitim süresini çağdaş dünya ölçülerine uygun hale getirmeli, herkes için eşit ve parasız eğitim ülküsünü gerçekleştirmeliyiz. Emperyalizmin Türkiye’yi bölme oyunlarını boşa çıkarmalı, ulusal birliğimizi sağlamlaştıracak, kültürel, sosyal, parasal önlemler için çalışmalıyız. Şeriatçı, gerici, karşı devrimci, işbirlikçi örgütlenmelere karşı bilinçli ve uyanık olmalıyız. Atatürk devrimlerinin sürekli, durmayan, bitmeyen bir süreç olduğundan hareketle onları halk yararına geliştirmeliyiz. Türkiye’deki sayımız ve bilincimizle sahte Atatürkçülerin karşısında nasıl büyük ve ezici bir sosyal güç, baskı unsuru olabileceğimizi bilmeliyiz. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni ve orada bizlere verilen görevleri hiç unutmamalıyız. Ve karanlık güçlerin son oyunlarını da boşa çıkartıp genç kuşağın artık gözünü açmış olduğunu herkese göstermeliyiz. Umut biziz!
Korkmadan, gerektiğinde de bedel ödemeyi göze alarak mücadele etmek zorundayız.
Atatürk’ün sözleriyle bitirelim; Gençler! Cesurluğumuzu destekleyecek ve sürdürecek sizsiniz. Siz edinmekte olduğunuz eğitim ve anlayışla insanlık değerlerinin, vatan sevgisinin, düşünce özgürlüğünün, en değerli belirtisi olacaksınız.
Ey yükselen yeni kuşak, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sevdirecek sizsiniz.
19 Mayıs 2024
Hayat Batur Baysaling