Onu ik ilk olarak 1991 yılında Bülent Ecevit'in Demokratik Sol Parti genel başkanı olarak İzmirde konuşma yaptığı büyük bir miting alanında görmüştüm, 33 yıl olmuş.
Miting otobüsünün yanına kocaman bir çadır bezi serilmiş, üstünde parti amlemi bulunan çakmaklar, kalemler, parti rozetleri , kitaplar düzenli bir şekilde sergilenerek satışa sunulmuştu. Bu yer standının başında zarif bir kadın gözüme çarptı. O gün üzerindeki kıyafeti hep hatırımdadır, dizlerini kapatan önden tek pileli eteğin üstünde klasik bir gömlek giymiş, saçlarını arkadan toplamıştı. İnce orta boylu bir kadındı. Ecevit çifti araç üstünde halkla kucaklaşırken, o satışları yapıyordu. Partinin aidatlar dışındaki en önemli geliri bu eşantiyon dediğimiz satışlardan sağlanıyordu. Asude Aral ile ilk karşılaşmamız böyle olmuştu.
Daha sonra Ecevit'lerin İzmir'de ve Ege'de yapılan bütün mitinglerinin bir çoğunda onu hep böyle satış yaparken gördüm. Yıllar sonra Rahşan Bülent Ecevit Bilim Kültür Sanat Vakfını Kurduğumuz dönem ve sonrasında onunla her yıl çeşitli vesilerle karşılaştım. İlk Kuruluş toplantısını Ecevitler’in evinde yapmıştık. Asude Aral kızkardeşi Rahşan Ecevit'in yine yanında idi ve kuruluş toplantısında onunla birlikte ev sahipliğ yapmıştı. Daha sonra Tüyap Kitap Fuarlarına katılım sağlanması ile ilgili teklifimizi, İzmir'den bir gurup arkadaşla birlikte Rahşan Ecevit’e götürmüştük. Güzel bir bahar günüydü evin bahçesinde oturmuştuk. Yanımızdaydı. Uzunca sohbet etmiştik. Rahşan Ecevit'i ne zaman ziyarete gitsem, o da bize katılırdı, birlikte yemeğe çıkar sohbet ederdik. Vakıf kuruluş sürecinde ve sonrasında çokça telefonlaştık ve görüştük. Sıcak, içten, doğal, ablası ve Eniştesi Rahşan Bülent Ecevit'ler gibi lüks ve gösterişten uzak sade bir insandı.
Asude Aral Ecevit'lere en yakın insandı. Onaların bir çok işlerinde kolaylaştırıcı oldu. Ancak bilgisi, görgüsü ve eğitimine rağmen ne genel ne de yerel seçimlerde hiçbir zaman aday olmadığı gibi, atanmış olduğu bir devlet görevi de olmadı. Yakınlarını basamak olarak kullanmadı. Ne milletvekilliğine ne de başka bir göreve tenezül etmedi. Siyasetin en yakınındaydı, ama uzağında kalmayı tercih etti. Siyasal gelişmelerden etkilenir ve yakınında olanlarla paylaşırdı. Siyasete karışmaz görünümüne rağmen asla ilgisiz değildi. Sağduyulu yaklaşımıyla hem Bülent Ecevit’e hem de Rahşan Ecevit’e zaman zaman neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söylemekten geri durmazdı.
Kendisini adadığı bir görevi vardı elbet. Candostları vardi. Her sabah şahin marka arabasının arkasına kilolarca mama koyar; kedilere, köpeklere dağıtırdı. Elindeki tüm maddi imkanlarını onlar için seferber ederdi. Hayvanseverdi; hayvanların koruyucusu kollayıcısı olarak tanınırdı. Rahşan Bülent Ecevit Vakfı’nın yöneticilerimdendi Rahşan Ecevit’in hayatını yazdığı kitabı ölümü nedeniyle eksik kalınca Asude Aral tamamlamıştı. Ablası Rahşan Ecevit'in ölümü Asude Aral'ı çok sarsmıştı. Bir yılı aşkın bir süredir bir bakımevinde kalıyordu. Geçen Nisan ayında Vakıf'ta görevli iki arkadaşla birlikte (Serdar Çınar ve Emine Çelebi) ziyaretine gitmiştim. Bizi görünce çok sevinmişti. Kim bilir, asırlık Asude nelere şahit olmuştu. Dile kolay, asırlık bir yaşamın büyük bir bölümünde ülkemizin siyasal yaşamında büyük izler bırakmış Ecevit ve en az onun kadar önemli olan Rahşan Ecevit’in tüm özel ve siyasal yaşamına tanık olmak. Birçok şey onunla gitti. Basından medyadan uzak durur, göze çarpmak istemezdi çünkü.
İnsana ve diğer canlara adanmış koca bir 96 yıl; yılların dili olsa da konuşsa... İki büyük siyasetçinin özel ve siyasal yaşamlarında sağ kollları olmasına rağmen gölgede kalmayı tercih etmiş tevazu içinde yaşayan bu müstesna kadını sonsuzluğa uğurlayacağız.
Işıklar içinde uyusun.