Toplumsallaşma ile birlikte tarihten beri süregelen, kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikler, zaman içinde kadınların lehine alınan birtakım haklar ile daha insani hale gelmişse de henüz yeterli değildir.
Kadın ve erkek, biyolojik farklılığı olan insandır. Bu biyolojik farklılıkların kaynağı; kromozomlar, üreme organları ve hormonlarla belirlenen biyolojik özelliklere dayanır. Dolayısıyla erkeklerin biyolojik özellikleri, kadının özelliklerinden üstündür düşüncesi mantıklı değildir. Cinsiyet farklılığı doğuştan, doğal bir durumdur, biyolojik özelliktir.
Bugün geldiğimiz noktada; toplumsal hayatta kadın ve erkek yaşamın her alanında, seçilen mesleklerde, bilgi ve beceri alanında ayrım olmaksızın yer almaktadır. Daha önce cinsiyet ayrımına dayanan pek çok mesleklerde bu farklılığın azalmış olduğunu ve her türlü işlerde, vazifelerde hem kadının hem de erkeğin görev aldığını görebilmekteyiz.
Kadın ve erkeklere yüklenen görevler, roller ve sorumluluklar; günümüz şartları ve mantığı çerçevesinde kendiliğinden değişken ve esnek hale gelmeye başlamış, iş imkânı bulabilen annenin yerine baba evde bebeğine bakmakta ya da dönüşümlü olarak çare odaklı çözümler üretmek durumunda kalmışlardır.
Yeni yeni iş alanlarının ortaya çıkması; örneğin yaşlı bakım ve huzur evleri, küçük çocuklar için kreşler ve oyun evleri vb. imkânlar, evdeki kadının üstüne yıkılan rolünü etkilemiş ve çözümünü de evdeki kadının salt sorumluluğundan almıştır.
Devamlı ilerleyen bilim ve teknolojik ilerlemeler kadının ruhsal ve fiziksel durumunu olumlu yönde arttırmaktadır. Örneğin çeşitli ev aletlerinin buluşu hayatı kolaylaştırmış, doğum kontrolünü sağlayan ilaç ve araçlar sayesinde kadının kendi bedenini kontrol imkânı sağlanmış, kadın petlerinin ortaya çıkması ile de kadınların ev dışındaki yaşamı daha kolay hale gelmiştir. Tüm bu ve benzer gelişmelerin sürekliliği ile modern hayatın gerekli kıldığı durumlar kadını ve erkeği aynı anda etkileyecek ve insan olarak şartlara uyum sağlamaları mecburiyeti doğacaktır. İster istemez herkes üzerine düşen görevleri kadın erkek ayrımı düşünmeksizin yerine getirecektir. Öyle ki ilerleyen yıllarda eskiye dönük cinsiyet eşitsizliği saçma ve komik gelecektir insanlara.
Kız çocuklarının okuması, meslek sahibi olması, her şeyden önce bilinçli kadın ve annelerin toplumda daha fazla yer almasıyla kadın erkek eşitsizliği problem olmaktan çıkacak herkes insan olmayı öğrenecek ve insanca yaşamaya çalışacaktır.
Kadın olsun, erkek olsun kişi; modern hayatın getireceği olumlu ve olumsuz yaşam koşullarına ayak uydurmalı, huzurlu ve mutlu olmak için birbirlerine saygı göstermelidir. Yapayalnız yaşamak istemiyorsa, her şeyden önce insan olmak ve insana yakışır davranışlarda bulunmak zorundadır.
