İKİ SEÇİM İKİ SONUÇ VE HAYIRLI BİR 31 MART VAKASI
/ A.Hazal Beytaş
Bu seçimlerden ilki bu ülkenin ilk siyasal partisi CHP’nin kendi içinde yaptığı seçim diğeri ise ülke çapında yapılan son 31 Mart seçimleri.
Genel olarak seçimler aday partiler ya da kişiler içinden en uygun olanı bulmak için yapılır. Yarışanların hepsi iyidir, ancak sorun bu seçimi yapanlar açısından en iyiyi bulmaktır. O yüzden bu bir EVET seçimidir.
Ancak öyle bir an gelir ki, seçim kötüyü bertaraf etmek için yapılır bu da bir HAYIR seçimidir. Yani seçilen kişi ya da partiden çok saf dişi edilen kişi ya da partinin vasıfları daha öne çıkar. İyi olan çok belirgin olarak ortada olmasa da kötü olan ayan beyan ortadadır. Yapılması gereken ilerideki iyiye yol açabilmek için kötüyü tasfiye etmektir.
CHP’nin son kurultayına bu açıdan bakılınca yapılan hem Kılıçdaroğlu’nun hem de partiye hakim kılmaya çalıştığı CHP’yi başkalaştırma politikalarının reddidir.
Elbet CHP’nin DNA’sını yani CHP olarak kalabilmesi için değişmemesi gereken özünü değiştirme çabaları Kılıçdaroğlu ile başlamadı. Ancak onun döneminde yapılanlar kimilerinin YCHP diyerek anlatmaya çabaladıkları ama daha uygun bir ifadeyle dile getirilecek olursa Anti-CHP’ye varacak bir gigiştir. Bu değişim için İyi mi kötümü diye değil, ortaya çıkan sonuç hangi yönü işaret ediyor diye bakmak gerekir. Yani değişim CHP’nin özüne uygun bir şekilde mi gerçekleşmektedir, yoksa ortaya artık CHP diye nitelendirilemeyecek bir parti mi çıkacaktır?
Özgür Özel’in yeni Genel Başkan olarak seçilmesiyle CHP’nin hangi doğrultuda ilerleyeceği henüz net olarak ortaya çıkmış olmasa da, artık kapı Kılıçdaroğlu’nun operasyonlarına kapatılmıştır. Gerçi Kılıçdaroğlu cenahı, yaklaşan seçimlerde ortaya çıkacak olası bir yenilgiye bağlı olarak –ki bu 31 Mart’tan evvel genel kabul gören bir olasılıktı- bir olağanüstü kurultayla Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığında kaldıkları yerden devam etme beklentisindeydi.
31 Mart seçimlerinde CHP’nin birinci parti olup, ekonominin yüzde 80’inin aktığı bütün metropol şehirlerde başkanlıkları kazanması CHP’de Kılıçdaroğlu döneminin bitişini ve Özgür Özel’in, İmamoğlu’nun ve Mansur Yavaş’ın çok etkili olacağı yeni dönemi kesinleştirmiştir.
31 Mart İmamoğlu ve Kurum’un yarıştığı bir yarıştan çok, Erdoğan’ın oylandığı bir seçim olmuştur. Halk Erdoğan’a hayır demiştir. Seçim’in en net mesajı budur. Erdoğansız bir AKP’nin ise, Erdoğan’ın kendi ifadesi ile “Güneşi gören kar gibi eriyeceği” net olarak ortaya çıkmıştır.
Son çeyrek yüzyıldır, ülkenin içine düştüğü; ekonomik, sosyal ve siyasal açmazları aşabilecek yeni bir dönemin başlayabilmesi için, halkın hem Erdoğan’ın hem de Kılıçdaroğlu’nun sergilediği türden abukluklara müdahale etmesi gerekir. İlk müdahale 31 Mart’ta gerçekleştirmiştir.
Bu hayırlı bir 31 Mart vakasıdır.